
Mutlu Hesapçı
De Niro: “Bir film izler gibi hepimiz arkamıza yaslanıp bu durumu izleyemeyiz”
Bu yıl 78'incisi düzenlenen Cannes Film Festivali ünlü oyuncular Juliette Binoche ve Robert De Niro'nun siyasi açıklamalarının damgasını vurduğu açılış töreniyle 13 Mayıs’ta başladı. Festival yarın sona erecek
Sinema siyasi konuşmalarla özgürleşti, sanat gücünü gösterdi!
Festivalin jüri başkanı olan Juliette Binoche, çok sayıda yıldız ismin katıldığı törende İsrail’in düzenlediği hava saldırısında ailesinden çok sayıda kişiyle birlikte öldürülen 25 yaşındaki Gazzeli foto muhabiri Fatima Hassouna’dan bahsederek şöyle konuştu;
"Bu gece, burada, bizimle olmalıydı. Dünyanın bütün bölgelerinde sanatçılar her gün mücadele ediyor ve direnişi sanatın içine katıyor."
Açılış töreninin onur konuğu usta oyuncu Robert De Niro, Altın Palmiye Onur Ödülünü alırken 81 yaşında şu cümleleri kurdu; "Ülkemizde kalın kafalı bir başkana karşı demokrasi için büyük bir mücadele veriyoruz” diyerek Trump’a yönelik eleştirilerini şöyle ifade etti;
“Ülkemde, bir zamanlar doğal kabul ettiğimiz demokrasi için artık canla başla mücadele ediyoruz. Bu yalnızca ABD’yi değil, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü sanat; insanları bir araya getiren, gerçeği arayan, çeşitliliği kucaklayan bir potadır. Bu yüzden sanat, baskıcı rejimler için bir tehdittir. Bir film izler gibi hepimiz arkamıza yaslanıp bu durumu izleyemeyiz. Şimdi harekete geçmeliyiz. Şiddet olmadan, büyük bir tutku ve kararlılıkla. Özgürlüğe önem veren herkesin örgütlenme, protesto etme ve seçimler olduğunda oy kullanma zamanı geldi. Bu gece ve önümüzdeki 11 gün boyunca, bu muhteşem festivalde sanatı kutlayarak gücümüzü ve bağlılığımızı gösteriyoruz.”
Bu yıl ana yarışmada Türkiye kendine yer bulamadı
Geçmiş festivallerden ödüllerle dönen Türk sineması maalesef bu yıl ana yarışmadaki seçkide kendine yer bulamadı. Sinema dünyasının en önemli festivali olan Cannes’da siyasi konuşmalar oluyorken Türkiye’den değişik markaların yüzleri olarak giden bizim ünlülerimiz ise kıyafetleriyle kırmızı halıda boy gösteriyor ve Türkiye’yi bir şekilde markalar aracılığıyla bu yıl temsil ediyorlardı. En büyük temsil ise Cannes Film Festivali Market Bölümü’nde kurulan Türkiye standının varlığıydı. Türkiye standının dünyadaki sektör temsilcileriyle buluşması, ilgi görmesi ve bizi temsil etmesi anlamında festivalde yer almak her anlamda önemliydi.
Aras Aydın’ın başarısı hepimizi gururlandırdı!
Cannes’da festival devam ederken, Los Angeles’ta düzenlenen bir gala ile rotamız değişti. Asıl bizi gururlandıran ve temsil eden kişi kırmızı halıdaki yerini aldı ve bu sefer bizden kimse nihayet rol çalamadı. Popüler kültürden olmayan ama bilenlerin çok iyi bildiği oyuncu Aras Aydın, Nicole Kidman ile aynı dizide yer alma başarısı gösterdi. Amazon Prime’ın büyük ses getiren “Nine Perfect Strangers” dizisinin ikinci sezonuna dahil oldu. Aras Aydın 'Matteo' karakteriyle karşımızda olacak. Bu büyük bir başarı, ne kadar alkışlasak az kalır. Alkışlanacak başka bir durum ise Aras Aydın’ın sessiz sedasız kendi yolculuğunu başarıyla sürdürmesi ve mütevazı. Oyuncu eşi Melis Birkan ile olan aşkı ise aşka inancımızı güçlendirmesi açısından ayrıca takdir edilecek bir başka durum, bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Tebrikler ve mutluluklar diliyorum.
Ekin Koç ve Selim Bayraktar’a gecikmiş alkış
Daha önce gözden kaçan, benim de izlerken fark ettiğim ve büyütmemiz gereken geçmişte başka bir uluslararası oyunculuk başarısı var. Amerikan yapımı ‘Succession’ dizisinde yer alan iki değerli oyuncumuz Ekin Koç ve Selim Bayraktar’a gecikmiş alkışı göndermemiz gerekiyor. Dizi efsane oldu ve tarihe geçti. Oyuncularımız zaten uluslararası düzeyde çok iyi oyuncu. Ve onları uluslararası projelerde görüyoruz, daha çok da görmeye de devam edeceğiz. Yeter ki iyi oyuncularımız kendi ülkemizde fark edip ayırt edip değerini bilelim. Alkışlanacak olanları alkışlamayı ve takdir etmeyi zamanında bilelim. Onların yaşattığı gurur, umudu yeşerten en güçlü şey değil mi?