
Kaya Türkmen
Devlet ve kurumları
Devlet yalnızca bir toprak parçası ve üzerinde yaşayan insanlardan ibaret değildir. Devleti güçlü ve sürdürülebilir kılan, kurumlarıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarından ekonomik düzenleyici kuruluşlara, güvenlik teşkilatlarından eğitim sistemine kadar devletin tüm işleyişi kurumlar aracılığıyla sağlanır. Kurumlar bir devletin omurgasıdır. Bu yapı zayıflatılır veya çökertilirse, devlet de kaçınılmaz olarak çöker.
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılıyla Akapenin iktidara geldiği 2002 yılı arasındaki dönemi “80 yıllık parantez” olarak nitelendiren veya "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık" ifadelerini kullanan; Cumhuriyet, Atatürk ve devrimlerle sorunu olan iktidar, 80 yıllık birikimi elinin tersiyle itip Cumhuriyet’in güzelim kurumlarının içini boşalttı. İstisnasız hepsinin.
Bugün hangi kuruma güvenebiliyoruz?
En tepeden başlayalım. Başta bütçe olmak üzere saraydan gelen bütün kanun taslaklarını iktidar çoğunluğuyla tartışmasız şekilde onaylayan, muhalefetin sorularını, soruşturma ve araştırma önergelerini yine iktidar ittifakının oylarıyla reddeden, denetim görevi tümüyle unutturulmuş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin vatandaşın derdine derman bulabileceğine güvenen var mı?
Bakanlıklara güvenebiliyor muyuz? Yeni doğanların katledilmesine seyirci kalan Sağlık Bakanlığı’na… Eğitimi tarikatlara emanet eden Eğitim Bakanlığı’na… Yangına karşı önlem alınmış mı, alınmamış mı sorusuna bile cevap veremeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na… Tarımı bitiren, orman yangınlarına yetişemeyen Tarım ve Orman Bakanlığı’na… Rant düşkünü Çevre Bakanlığı’na… Güveniyor musunuz? “İyi ki Adalet Bakanlığı var da o sayede rahat uyuyabiliyorum” diyen var mıdır acaba?
Yüksek Seçim Kurulu 86 milyonun güvenini kazanmış bir kurum mu? Zarftan çıkan dört oydan üçünün geçerli, birinin geçersiz olduğuna hükmeden, seçim günü oylama devam ederken mühürsüz oyların da geçerli sayılacağını ilan eden YSK.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun tarafsızlığına güveniyor musunuz? Hakim teminatını gözetmek için var olduğu halde iktidarın beğenmediği kararları veren hakimleri süren, daha düşük görevlere atayan HSK’ya?
TRT’ye güveniyor musunuz? 86 milyonun her bir ferdinin vergisiyle yaşayan fakat muhalefet partilerine seçim zamanı yer vermeyen, her zaman sanki onlar yokmuş gibi hareket eden, onları sadece iktidarın iftiralarına yer verirken mecburen anan TRT’ye güveniyor musunuz?
Anadolu Ajansı’na güvenir misiniz? Seçim sonuçlarını yayın şekli, zaman zaman yanıltıcı haber yayınlaması, siyasi bağımsızlık gereğini göz ardı etmesi, güvenilirliğini sorgulatmıyor mu?
TÜİK’e? Verdiği enflasyon rakamlarına güveniyor musunuz? Gerçek oranları verirse memur ve emeklilere de aynı oranda zam yapılması gerekeceği için rakamları düşük tuttuğundan şüphelenmiyor musunuz?
Yurt dışına para transferlerinde aracı olarak kullanılan, deprem döneminde sivil yardım kuruluşlarına çadır satan, konserve gıda satan, vatandaşın verdiği giysileri sattığına dair iddialara muhatap olan Kızılay’a güvenir misiniz?
Et ve Süt Kurumu 9 bine yakın büyükbaş hayvan ithal edip etlerini ucuz fiyata Köfteci Yusuf’a, Burger King’e, Namlı’ya sattı. Kendi dükkanlarında satışa çıkarsaydı vatandaş uygun fiyata et alabilecekti. Et ve Süt Kurumu’nun vatandaşın halini dert edindiğine güvenebilir misiniz artık?
Ne bileyim? Diyanet İşleri Başkanlığı’na güveniyor musunuz? Baldız-kayınbirader münasebetleri tanzim etmeyi görev edinen, nişanlı çiftlerin el ele tutuşmasının ve baş başa vakit geçirmesinin İslam'a uygun olmadığı, 2023 depremi sonrasında, evlat edinilen çocuklarla evlenmenin dini açıdan mümkün olduğuna dair fetvalar yayınlayan kuruma ne kadar güvenebilirsiniz?
Eski Türkiye’de ciddiyetinden ve “namusundan” şüphe duymadığımız bir ‘Milli Piyango’muz vardı. Bugün öyle mi? Aldınız mı yılbaşında bir çeyrek bilet?
Sona kaldı ama aslında en önemlisi: Yargıya güveniyor musunuz?
Ben güvenmiyorum.