
Uğur Ergan
İki Protest Sanatçı
Haziran ayıyla birlikte kültür-sanatta hareketlilik iyice azalır, yeni sezon sonbaharın ortasında okullarla birlikte başlar. Ankara, yaz öncesi bu mayıs önemli sergilere ev sahipliği yapıyor. Çankaya Belediyesi’ne ait Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM) Türk resminin tanınmış iki protest sanatçısının solo sergilerini kaçırmayın.
ÇSM’deki sergilerden biri 2023 yılında aramızdan ayrılan Orhan Taylan’a ait. 1 Mayıs’ın simgesi haline gelmiş, dünyayı avuçlarında yükselten işçinin nasırlı ellerini gösteren ünlü afişin yaratıcısı olan Taylan’ın sergisini gezmeye başladığınızda, bu efsane afiş sizi karşılıyor. Taylan’ın 1976 yılında çizdiği afiş, 1978’de Dünya Sendikalar Federasyonu’nun yarışmasında da birinci seçilmişti. Eserlerinde ağırlıklı kadın figürünü temel alan, kadın ve erkek eşitliğine önem veren Taylan’ın sergisinde natürmort ve heykel çalışmalarının da aralara serpiştirildiğini görüyorsunuz.
Resim yapmayı çatışma, uzlaşma, öfke, sevgi, hınç ve keyif içeren hayatla bir diyalog hali olarak gören Taylan, sanatın işlevini “estetik-düşünsel haz” olarak tanımlayan bir ressam. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Barış Derneği kurucuları arasında yer aldığı için yargılanan ve 1 yıl tutuklu kalan Taylan 1991’e kadar uzayan mahkeme süreci sonunda beraat etmişti.
ÇSM’deki diğer sergi de, 68 kuşağından olan ve sanata toplumsal tepki açısından bakan Cihat Aral’a ait. “Düzene başkaldıran sanatçı” olarak bilinen Aral da, 1980 darbesinden payına düşeni almış bir isim. 1983’te tutuklandıktan sonra 9 ay boyunca işkenceleriyle bilinen Mamak Askeri Cezaevi’nde kalan Aral, darbeyle birlikte görevinden uzaklaştırıldığı şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne (Eski adı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi-İDGSA) 1989’da geri dönme hakkına kavuştuktan sonra 1999’da profesör oldu. Sanatçı, 2004’te de emekliye ayrıldı.
Eserlerinde insanı merkez alan, hayatı her alanda sorgulayan, politik, ekonomik ve sosyolojik değerleri tuvale yansıtmaya önem veren Aral, “Resmi, bir başkaldırı ve protesto alanı” olarak görüyor. Türkiye’nin yakın dönem siyasi tarihinin yanısıra, mevcut AKP iktidarının yasakçı zihniyetini anlamak açısından da önem taşıyan bu iki sergiyi 25 Mayıs’a kadar görebilirsiniz.
DİĞER SERGİLER
Başkentte gezdiğim ve beğendiğim diğer sergilerden de kısaca bahsetmek isterim. Arda Sanat’ta Fatih Kızılcan sergisini görmenizi öneririm. Asıl mesleği çocuk cerrahisi olan Prof.Dr. Fatih Kızılcan, silme ve kazıma tekniği ile yaptığı eserlerinde günümüz insanı ve içinde yer aldığı zorlu dünyanın kendisine ilettiği değişik sosyal, psikolojik durumlar karşısında maruz kaldığı halleri, eleştirel, figüratif ve dışavurumcu fantastik kompozisyonlarıyla izleyiciye sunuyor.
Galeri Soyut’ta, soyutlama orman çalışmalarıyla bilinen Musa Güney ile içiçe geçen yüzler ve gözleriyle tanınan Müslüm Teke’nin eserlerinden oluşan sergiler de önerilerim arasında. Aynı galeride cuma günü de “Figür-yorum” adlı serginin açılışı yapılacak. Önümüzdeki günlerde Timora Sanat’ta Ali Atmaca, Valör Sanat’ta da Serap Soyaltın sergilerinin açılacağını duyurmak isterim.