
Uğur Ergan
İmralı’da keyif Buca’da ıstırap
Biri, daha 5 aylık bebeği öldürecek kadar canileşmiş bir terör örgütünün lideri.
Binlerce asker, polis ve köy korucusunu şehit eden, hiçbir ayrım yapmadan yine binlerce sivili öldüren örgütün en tepesindeki isim.
Sınırları Lozan’da çizilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılması için 100 yılı aşkın süredir yapmadığını bırakmayan emperyalist güçlerin kuklası.
Milletin vicdanında ve gönlünde çoktan iktidardan düşmüş AKP-MHP koalisyonunun koltuğu korumak uğruna sarıldığı, hakkında yazılacaklar kitaplara sığmayacak bir isim Abdullah Öcalan.
Geçen ekim ayından beri danışıklı şekilde MHP liderinin ateşlediği fitil sonrası, ödediğimiz vergilerle her türlü ihtiyacının karşılandığı İmralı’dan hem de “kurucu önder” olarak yine karşımıza “barış havarisi” olarak çıkıyor.
Son yayınlanan videosunda halini görmüşsünüzdür.
Maşallahı var, nazar değmesin!
Göbek masanın üzerine taşmış vaziyette. Sağa, sola talimatlar yağdıracak sekreteryasını da kurmuş.
Ama her diktatör gibi ödlek.
Kafasından “ölüm korkusu”nu atamadığı için, İmralı Adası’nın kendisine her imkanı sağlayacak şekilde tahsis edilmesinden asla vazgeçmiyor.
“İmralı’dan dışarı çıkmam ama ne istersem karşılanacak” talebini sürekli gündemde tutuyor.
Diğeri 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde halkın yüzde 52.83’nün oyunu alarak Beylikdüzü’ne belediye başkanı seçilmiş. En yakın rakibine 41 bin oy fark atmış.
23 Mart’tan beri tutuklu CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık.
İktidara göre suçu, kendisi gibi tutuklu olan, Silivri’de bile Cumhur İttifakı’na uykularını kaçırtan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ekibinde olması.
Geçmişte kanser tedavisi gören, lenfoma şüphesiyle ameliyat edildikten sonra yeniden fenalaşan, anjiyo olup yoğun bakıma kaldırılan Çalık, cezaevinde bile sürgün yiyen bir isim.
Silivri zindanından, Buca zindanına gönderildi.
Avukatları sağlık durumu nedeniyle cezaevinden çıkarılması için başvuru üzerine başvuru yapıyor.
Ama ağızlarından “Yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü” sözünü düşürmeyenlerin yüreği, iş İmamoğlu ve ekibine gelince taş oluyor.
Keza aynı durum, iktidarı darbeyle indirmeye teşebbüs suçundan (!) tutuklu bulunan sanatçı menajeri Ayşe Barım için de geçerli.
Bir yanda ağzı kulaklarında, üzerinde marka tişörtüyle Abdullah Öcalan.
Diğer yanda Murat Çalık’lar, Ayşe Barım’lar.
Bu karşılaştırmayı ortaya koyup “El insaf, biraz vicdan” diyenler, Öcalan’ın talimatlarını yerine getirmek için emir bekleyen, kapalı kapılar ardında Erdoğan’a yeniden cumhurbaşkanlığı yolu için göz kırpan DEM yönetimine göre “faşo” oluyor.
Bugün göstermelik silah bırakacağı açıklanan eli kanlı terör örgütünün, “Türkiye’yi konfederalizmle bölme düşüncesinden asla vazgeçmediğini” beyan etmiş, İmralı’da keyif çatan lideri ise “barışçıl” demokrat!
Takdir sizlerin.