LAYLON FATURA

Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesi “Vergi Kaçakçılığı” suçunu düzenliyor.
Bahse konu olan madde; vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma, gerektiğinde ibraz etme mecburiyeti bulunan defter ve kayıtların, fatura ya dadiğer belgelerin hukuka aykırı olarak düzenlenmesi, kullanılması, tahrif edilmesi, yok edilmesi; bu evrak ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapılmasıyla meydana gelen vergi suçlarını düzenliyor.
Uygulamada vergi kaçakçılığı suçları arasında en çok rastlanılan suç tipi ise “sahte fatura düzenleme” ya da bildik tabirle “naylon fatura” suçu.
Kanunun 359. Maddesi A ve B fıkralarından oluşuyor. Biz “B fıkrası” üzerinde duralım bugün. Sahte fatura düzenleyen ve kullananlar üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası alır hükmü var bu fıkrada.

  • Kendi uzmanlık alanı dışında görüş beyan edenleri yıllar boyu eleştirmiş biri olarak bu konuda aslında çok da görüş belirtmemem gerekir ama işin bir ucu ekonomiye dayanıyor diye hafifletici neden olarak görebiliriz şu yorumumu: Bence ekonomik suçların cezası da ekonomik olmalı. -
    Herhangi bir vergi mükellefinin cezaevi ile tanışması an meselesi. Vergi Usul Kanunu yeniden düzenleniyor ve bu yeni düzenleme kast aramıyor, cezaları katlıyor, inceleme dönemlerini çifter çifter sayıyor.
    Kanun mükellefe hem düzenlemekten hem de kullanmaktan ayrı ayrı ceza kesiyor. Şu halde cezalar da ikiye katlanabiliyor.
    Bir başka düzenleme de, her mali yıl için ayrı ceza verilmesini ön görüyor. Ki; bu cezaların kırk yıllara, elli yıllara kadar çıkmasına neden olabiliyor.
    Önemli bir çarpan etkisi var yani. Genellikle Türkiye’de 4-5 yıllık dönemler için inceleme yapılıyor. Her bir yıl, bir dönem olarak değerlendirilince cezalar da katlanmış oluyor.
    Mahkeme kararına Yargıtay’da itiraz hakkının bulunmadığını da eklemeliyim. Bahsettiğimiz değişiklik yetmiş bin civarında dosyayı ilgilendiriyor. Hukukçular mahkumiyet oranlarının ise yüzde yetmişlerde olduğuna dikkat çekiyor.
    Bir başka dikkat çekici unsur ise “bilerek” ifadesinin kaldırılması. Bu değişiklik bize “kast” aranmayacağını da anlatıyor.
    Şu halde “yanlışlıkla” sahte fatura almış, bir başka ifadeyle “kandırılmış” biri bunu özgürlüğünden yoksun kalarak ödeyecek.
    Ekonomik suça, ekonomik ceza ilkesini önemsiyorum. Ama bu durum suçu teşvik edecek noktaya da gelmemeli şüphesiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mine Uzun Arşivi