
Mine Uzun
“Ömrün Zeytin Ağacı Gibi Uzun Olsun”
Bilmem hiç okudunuz mu Yunan mitolojisi? Adı üstünde "mit" ama çok şey katar insana bence. Mesela bilir misiniz ilk zeytin ağacı nerede dikildi? Neden dostluk için zeytin dalı uzatılır? Bir hikaye anlatsam size, öyküsü taaaa MÖ 5. Yüzyıla dayanan, okur musunuz?
Derler ki, Athena- ki kendisi sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır.- Atina'nın sahibi olabilmek için Poseidon'la amansız bir yarışa girmiş. Poseidon, üç dişli mızrağını Akropolis'e saplamış birden fışkıran deniz suyu ile de şehri ele geçirmiş. Athena; zeki, iyi stratejist, her şeyden önce barışçı ya; mızraklara karşılık şehre bir zeytin ağacı dikerek karşılık vermiş. Sonra bir mahkeme kurulmuş, tanrıların tanrısı Zeus mahkemeye başkanlık etmiş, tanrı ve tanrıçalar, mahkemede Athena'yı haklı bulmuş. Çünkü O yeryüzüne eşsiz bir hediye vermiş. İşte o tarihten beri, barışı, huzuru, bereketi hep zeytin simgelemiş!
Antik Yunan'da gelinlere zeytinden yapılan bir taç giydirilirmiş bilir misiniz? Olimpiyat Oyunları'nda birinciler zeytin dalıyla ödüllendirilirmiş... Homeros- İzmir doğumludur- zeytinyağını "sıvı altın" olarak tanımlarmış...
Hani her fırsatta demokrasiden dem vururuz ya; Yaptığı reformlarla Atina demokrasisinin temellerini attığı kabul edilen, Solon'nunmuş zeytin ağacının korunması için ilk kanunlar.. Taaa M.Ö. 640'da.
Helenistik çağda zeytin ağacı kutsalmış, ağacı kesenler ölümle cezalandırılır, iyi ihtimalle sürgüne gönderilirmiş..
Canımızı emanet ettiğimiz doktorlar var ya; onların yemininden bilirsiniz; Hipokrat, zeytinyağını şifâ diye, deva diye önerirmiş.
Kah soframızı zenginleştirmiş, kah cildimizi güzelleştirmiş, saçımızdan tırnağımıza yüzyıllar boyu iyi gelmiş...
Ticarete de konu olmuş, Akdeniz tersaneleri özel gemiler için harıl harıl çalışmış....
Kutsal kitapların hepsinde yer bulmuş kendine, Nuh peygamber, tufanın bittiğini gemisine bembeyaz bir güvercinin getirdiği zeytin dalından öğrenmiş...
Niye mi anlattım bunca hikayeyi size; tam 11 yıl önce bir kanun tasarısı gündeme gelmişti. 6.Kez dayanmıştı kapımıza. 25 dekarın altındaki zeytinlik alanlarını, artık zeytinlik olmaktan çıkarabilme olanağı sunmuş, bu alanlara, enerji ve maden, doğalgaz, petrol işletmeleri gibi kimyevi madde salımı yapan tesislerin kurulabilmesine alan açmıştı. O zaman içimdeki yangını bu yazı ile söndürmeye çalışmıştım. Ama üzülerek, canım yanarak fark ediyorum ki; bu gün daha da ağır şartlarıyla, zeytinlerimize de, zeytincimize de yaşam alanı bırakmayacak şekilde çalıyor kapımızı.
Neredeyse hiç ithal etmediğimiz, üretiminde ve ihracatında dünyada ilk 5’te olduğumuz bu "sıvı altın" daki tahtımız sarsılıyor.
Zeytinleri söküp başka yere taşıyacaklarmış, yok edilen zeytinliklerin yerine yenilerini yapacaklarmış mış mış ta mış mış. Güzel hikaye…
Buraya kadar anlattıklarımı anlamayan, her şeyi para sanan, ama yine de iflah olmaz biçimde ulaşıp anlatmak istediğim kitle için de iki cümle yazmak isterim.
Bak benim güzel kardeşim
Zeytinyağı Satış Geliri: Güncel toptan zeytinyağı fiyatı (Haziran 2025):
Sızma zeytinyağı: ~325 TL/kg
200 kg x 325 TL = 65.000 TL
Bu Parayla Kaç Ton Kömür Alınır?
Kömür Türü Ortalama Ton Fiyatı (TL) 65.000 TL ile Alınabilecek Miktar
Yerli Kömür ~4.000 TL 16 ton
İthal Kömür ~8.000 TL 8 ton
Rus Premium ~9.400 TL 6,9 ton
1 ton zeytinden çıkan yağ, bugünkü fiyatlarla en az 8 ton ithal kömüre eşdeğer ekonomik değerdedir.
"1 ton zeytin = 16 ton yerli kömür" gibi çarpıcı bir dönüşüm oranı söz konusu.
Bir de birinin (kömür) rezervi önünde sonunda bitiyor, diğeri (zeytin) her yıl sana meyvesiyle, sıkıp çıkarttığın yağıyla, ezdiğin yaprağıyla yeniden dönüyor. Kah sofrana aş oluyor, kah vücuduna ilaç merhem oluyor, kah banyona hijyen sağlıyor.
Anadolu’da ne derler bilirsiniz “ömrün zeytin ağacı gibi uzun olsun”
Yapmayın! Kıymayın!