Barışcan İğrek

Barışcan İğrek

Michy Batshuayi Galatasaray’da kalmalıydı

Trendyol Süper Lig’de devre arası transfer dönemi sona erdi. Şampiyonluk yarışının iki güçlü adayı olan Galatasaray ile Fenerbahçe, mevcut kadrolarının üzerine kaliteli eklemeler yaparak takımlarını güçlendirdiler. Taraftarlarına çok kötü bir sezon yaşatan Beşiktaş ise, mevcut kadrosuna ‘gelecek vadeden’ isimleri dahil ederek önümüzdeki sezonun kadro yapılanmasına şimdiden başladı.

Trendyol Süper Lig’de ve Ziraat Türkiye Kupası’nda şampiyonluğu hedefleyen, UEFA Avrupa Ligi’nde ise gidebileceği yere kadar gitmek isteyen Galatasaray, ara transfer döneminde “nokta atışı” transferler yaptı. Ön libero Mario Lemina, santrafor Alvaro Morata, stoper Carlos Cuesta, sol kanat oyuncusu Ahmed Kutucu, sağ kanat oyuncusu Przemyslaw Frankowski, genç stoper Arda Ünyay ve sol bek Eren Elmalı’yı gibi isimleri kadrosuna kattı.

Bana göre, ara transfer dönemi özelinde Galatasaray’ın gerçekleştirdiği en iyi transfer Mario Lemina’dır. Takıma “cuk oturacak “ bir transfer. Top tekniği ve vücut çalımları çok iyi olan bir ön libero. Kendi yarı sahasından attığı son derece düzgün uzun paslarla takımının ataklarını olgunlaştıran klas bir ön libero. Galatasaray’a üst düzey katkı sağlayacaktır.

Öte yandan, santrafor bölgesine transfer edilen Alvaro Morata da kalitesini fazlasıyla kanıtlamış, Avrupa futbolunda piyasası olan bir golcü. Real Madrid, Atletico Madrid, Juventus, Milan formalarını terletmiş, tecrübeli bir santrafor. Gol vuruşları çok klas. Bitiricilik özelliği ile tanınan bir golcü.

Santrafor pozisyonundan konu açılmış iken, Galatasaray’ın üçüncü santraforu konumundaki Michy Batshuayi’nin Almanya’nın Eintracht Frankfurt takımına transfer olmasını kısaca değerlendirmek istiyorum. Açıkçası, bu ayrılığa oldukça şaşırdım. Beşiktaş ve Fenerbahçe’de oynarken çok kötü bir performans sergilemiş olabilir ama Galatasaray’da “sınıfı geçen” bir performans sergilediğini düşünüyorum. Bazı maçlarda, takımına galibiyeti getiren golleri atmış bir santrafordan bahsediyoruz. Takımı tanıması da cabası... İkinci yarıda, Galatasaray’ın santrafor rotasyonu Osimhen-Morata-Batshuayi üçlüsünden oluşsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Allah korusun, Osimhen ya da Morata’dan birinin uzun süreli bir sakatlık yaşaması halinde koca bir ikinci yarıyı tek santrafor ile idare etmek zorunda kalırlar. Böyle bir senaryo da işlerini oldukça zorlaştırır.

Şampiyonluğun bir diğer güçlü temsilcisi olan Fenerbahçe de kadrosuna kaliteli takviyeler yaparak takımı daha da güçlendirdi. Stoper pozisyonuna Milan Skriniar ve Diego Carlos’u dahil ettiler. Sağ bek rotasyonuna genç oyuncu Ognjen Mimovic’i eklediler. 10 numara pozisyonuna ise geçmişte ezeli rakipleri Beşiktaş’ta büyük başarılara imza atan Anderson Talisca’yı dahil ettiler

Anderson Talisca, Trendyol Süper Lig’de izlediğimiz en kaliteli yabancı futbolculardan bir tanesi. Özellikle, Beşiktaş’ta forma giydiği yıllarda mükemmel işlere imza attı. Takımına müthiş katkı sağladı. Kullandığı frikikler, kritik dakikalarda attığı olağanüstü kafa golleri vs,vs,vs...

Ancak, Talisca’nın mevcut form durumunu gözlemleyebilmemiz için birkaç maça ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş’taki form durumunu korumuş ise büyüklerimizin tabiriyle “ligin tozunu atar.” Lakin, Talisca son olarak Saudi Pro League’de top koşturdu. Yani, futbol kalitesi çok yüksek olmayan Suudi Arabistan ligi... Dolayısıyla, Talisca’nın form seviyesini yükseltmesi gerekebilir.

Gerek oynadığı son derece etkisiz futbol, gerekse aldığı başarısız sonuçlarla taraftarlarına kabus gibi bir sezon yaşatan Beşiktaş, ara transfer döneminde genç futbolculara yöneldi. Bu isimler, 18 yaşındaki Ekvadorlu kanat oyuncusu Keny Arroyo ve 20 yaşındaki Kolombiyalı orta saha oyuncusu Elan Ricardo...

Bütün spor yazarları ve Beşiktaş’ı takip eden muhabirler gibi ben de bu iki genç futbolcunun ismini yeni duydum. “Daha önce bu futbolcuları izledim.” dersem yalan söylemiş olurum. Beşiktaş’a transfer olduklarını öğrendiğim anda, Arroyo ve Ricardo’nun YouTube’daki kısa videolarına göz atma ihtiyacı hissettim.

Keny Arroyo; fazlasıyla hızlı, frikiklerden goller atabilen, top tekniği gayet iyi olan, deyim yerindeyse “ele avuca sığmayan” bir kanat oyuncusu. İki kanatta da oynayabiliyor. Elan Ricardo ise çok sert ve düzgün şutlar atabilen, girdiği ikili mücadeleleri kazanan etkili bir orta saha oyuncusu. İki futbolcu da kendilerini geliştirmeleri halinde çok daha iyi noktalara gelebilecek potansiyele sahip.

Yeni başkan Serdal Adalı, yepyeni bir transfer stratejisiyle yola çıktı. Yaşı ilerlemiş, son kontratını almak derdinde olan oyuncularla anlaşmak yerine, genç ve futbol oynama iştahını kaybetmemiş olan oyunculara yöneliyorlar. Lakin, bu stratejinin temelinde hangi düşüncenin yattığı iyi analiz edilmeli. Kulübün içinde bulunduğu ekonomik zorluklardan dolayı böyle bir projeye imza atmak zorunda kalmışlar ise, bu projenin sağlıklı bir şekilde súrdürülebileceğini sanmıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barışcan İğrek Arşivi