
Emre Özpeynirci
Otomobilde ‘yerli’ payı Çinlilerle dibe vuracak
2024’te tüm alınan tedbirlere rağmen Çin’den 1,5 milyar dolarlık otomobil ithal ettik. Bu sonuç Türkiye’de ‘yerli’ otomobil payının yüzde 30’a kadar inmesine etki ederken, 2025 ve 2026 yıllarında bu oranın daha da düşmesi bekleniyor. Sebebi ise; yatırım kararı alan Çinli markaların verilen teşviklerle daha fazla uygun fiyatlı otomobil ithal edecek olması.
Evet, Türkiye tam 27 yıl aradan sonra Çinli BYD ile ilk kez doğrudan yabancı otomotiv yatırımı çekti. Evet, Sanayi Bakanı Fatih Kacır’ın açıklamasına göre belki arkasından bir başka Çinli marka Chery de yatırım için gelecek. Sebeplerini defalarca yazdık, anlattık. Peki büyük imtiyazlar verilerek gelen veya gelecek bu yatırımlara karşı, Türkiye’deki mevcut otomobil fabrikaları ne yapacak? Bakan Kacır, yeni yatırımların mevcut yerli üreticileri koruyacak şekilde dikkatlice planlandığını belirtse de üretim başlamadan verilen ithalat teşviklerine karşı iç pazarda rekabetçi kalabilecekler mi?
2 MARKA 200 BİNİ BULABİLİR
Bildiğiniz gibi 2024 yılında Türkiye’de satılan otomobiller içindeki ‘yerli’ payı yüzde 30’un altına geriledi ve bu düşüş hızla devam ediyor. BYD’nin ve olası Chery yatırımının tamamlanması ve üretime geçmeleri muhtemelen 2027 yılını bulacak. Bu sürede verilen imtiyazlarla Çin’den istedikleri adetlerde otomobil ithal edebilecekler. Düşünün BYD bu yıl en az 50 bin adetlik satış hedeflediğini açıkladı ki daha fazla alsa rahatlıkla daha fazla satabilir. 2026 yılında, yani Manisa’da kuracakları fabrikalarında üretim başlamadan yıllık satışları 100 bin adede yaklaşabilir. Chery de yatırım yapması halinde avantajlı duruma gelip benzer adetleri getirirse, sadece 2 Çinli marka ithalatla 200 bin adetleri bulabilir.
YERLİLERDEN AVANTAJLILAR
Sonuçta Türkiye’de bir kesim BYD’nin açıkladığı fiyatları yüksek bulsa da, kendi segmentlerinde yerli modellerden daha avantajlı bir şekilde pazara girdikleri ortada. Düşünün B-HB sınıfındaki Clio’dan neredeyse daha ucuza elektrikli ve üst donanımlı C-HB araç satıyorlar. C Sedan sınıfındaki Megane’den daha uygun fiyata en üst donanımla D-SUV getiriyorlar. Corolla’dan daha ucuza, Egea fiyatına C-SUV veriyorlar. Çinli Chery’nin de serbest ithalat kapsamına girmesiyle yerli modellerden daha uygun fiyatlara, daha üst segmentlerde daha donanımlı araç getireceği ortada. Bu da bu 2 markanın üretime başlayana kadar yüzde 30 olan yerli payını 2025 ve 2026’de daha fazla düşüreceği veya en iyi ihtimalle yükseltmeyeceği anlamına geliyor. Kuşkusuz 2 markanın üretime başlamasıyla yerli payında yeniden artış olacaktır ama bu artış mevcut yerli modellerle değil Çinlilerle sağlanacaktır.
Otomobilde açığın %30’u Çin kaynaklı
2024 yılında Türkiye’nin otomobil ihracatı %11,8 artışla 12 milyar 362 milyon dolara yükselirken, ithalatı ise yüzde 1,63 düşüşle 17 milyar 239 milyar dolara indi. Bu da 2023 yılında yaklaşık 6,5 milyar dolar olan otomobil dış ticaret açığının 2024’te 4.9 milyar dolara inmesini sağladı. Özellikle İtalya, İngiltere ve Almanya’ya yapılan ihracat artışı açığın azalmasını sağlarken, Çin’den yapılan ithalatın artması ise açığın daha fazla düşmesini engelledi. Aynı 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da Türkiye’den Çin’e otomobil ihracatı yapılmazken, ithalat ise yüzde 15,33 artarak 1,5 milyar dolara yaklaştı. Bu da 2024 yılında Türkiye’nin otomobildeki dış ticaret açığının yüzde 30’unun Çin’den kaynaklandığını ortaya koydu. 2024’te eğer ek vergi ve servis sınırlaması gelmesiydi Çin’den ithalat katlanır, toplam otomobil açığı 2023’ü geçerdi. 2025 yılında ise Çin’den ithalatın BYD ve olası Chery yatırımına bağlı 2 kat artması bekleniyor.

Bu gidişle Avrupa’ya ne satacaklar?
Kuşkusuz mevcut otomobil fabrikalarının iç pazarda yaşadığı kayıplara karşı bugüne kadar en büyük kozu ihracat olmuştu. Ama en büyük ihraç pazarları olan Avrupa’ya da sertleşen emisyon sınırlamasına bağlı olarak içten yanmalı otomobil satma şansları hızla azalıyor. 2025’te Avrupa’da emisyon sınırı 94 gr/km’ye inerken, ortalamada bu oranın üstünde kalan markalar büyük cezalar ödeme zorunda. Bu da Avrupa’ya pek benzinli veya dizel otomobil satamayacakları anlamına geliyor. Yani ya tam elektrikli ya da düşük emisyonlu hibrit üretip satmaları gerekiyor. Türkiye’de Togg dışında ki o da ihracata henüz başlamadı, elektrikli otomobil üreten başka fabrika yok. Mevcut fabrikalarda önümüzdeki 2-3 yıl içinde elektrikli otomobil üretme planı da yok. Oyak Renault, 2026’da 6.nesil Clio’yu üretmeye başlayacak ama model yine sadece benzinli ve hibrit motora sahip olacak. İhracatı dibe vuran Tofaş’ın yıl sonunda üretimi bitecek Egea yerine daha ne üreteceği belli değil. Hyundai, Türkiye’de sadece benzinli ve hafif hibrit modellerle yola devam ediyor. Bir tek Toyota tam hibrit ve şarj edilebilir hibrit üreterek ihracatını sürdüreceğe benziyor. Geri kalanları için durum giderek zorlaşıyor. Tabi BYD ve kesinleşirse Chery’nin Türkiye’deki üretimlerinin bir kısmını ihraç edeceğini de belirtmek gerekiyor.