Emre Özpeynirci
Otomotiv dünyasının gözü Münih fuarında: Türkiye’nin adı manşetlerde
Otomotiv dünyasının gözü bu hafta Münih’te. Avrupa’nın en büyük otomobil etkinliği olan IAA Mobility, pandemi sonrası yeniden cazibe kazanmakla kalmıyor, geleceğin trendlerini de belirliyor. Şehir merkezine yayılan fuar, kapalı alanların yanı sıra meydanlarda da kurulan deneyim bölümleriyle de ziyaretçileri çekecek. En güzel tarafı ise şehir merkezinde girişin ücretsiz olması. Üstelik sadece vitrin değil, direksiyon da açılıyor. Bu yıl 231 araç test sürüşüne kayıtlı. Audi’den Mercedes’e, Porsche’den Togg’a kadar markalar en yeni elektriklilerini ziyaretçilerin kullanımına sunuyor. Otonom sürüş deneyimleri de cabası. Fuarın bir diğer rekoru: katılımcıların yüzde 55’inden fazlası Almanya dışından geliyor. Münih, gerçekten küresel bir vitrin olma iddiasını perçinliyor.
TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR HAFTA
Bu yılki IAA'nın en dikkat çekici hikâyesi, hiç şüphesiz Türkiye'den geldi. Münih, aynı anda üç büyük markanın Türkiye bağlantılı lansmanlarına ev sahipliği yapacak.
- Togg, T10X modeliyle fuar sonrası Almanya'da satışa çıkacağını duyururken, T10F’in dünya prömiyerini yaparak Avrupa yollarına çıkışının sinyallerini verdi.
- Hyundai, 2026'dan itibaren İzmit'te üretilecek ilk elektrikli modelinin konsepti olan Concept Three'yi tanıttı. Muhtemelen Ioniq3 adını alacak bu B sınıfı araç, Hyundai'nin Avrupa'daki rekabet gücünü artıracak stratejik bir hamle olarak görülüyor.
- Renault, Bursa'da üretilecek 6. nesil Clio'yu dünya vitrinine çıkardı. Tam hibrit versiyonuyla gelen yeni Clio, Fransız markanın en büyük kozlarından biri olmaya devam edecek.
Üç farklı marka, üç farklı vizyon. Ancak ortak bir nokta var: Türkiye'nin artık otomotivin "yan sahnesinde" değil, merkezinde bir oyuncu olarak rol alması.
Üretim üssünden stratejik ortaklığa
Türkiye, uzun yıllardır yabancı otomotiv devleri için güvenilir bir üretim üssüydü. Ancak Münih'teki tablo, bu rolün ötesinde bir hikâyeye işaret ediyor. Hyundai’nin kritik bir elektrikli araç platformunu Türkiye'de üretme kararı, düşük maliyetten çok daha fazlasını, yani Türk mühendisliğine ve sanayisine olan stratejik güveni simgeliyor. Renault'nun yarım asırlık iş birliğini Bursa üretimiyle devam ettirmesi de bu güvenin en somut kanıtlarından biri. Togg'un küresel arenaya çıkışı ise Türkiye'nin artık kendi markasıyla oyun kurduğunu gösteriyor. IAA Mobility 2025, Çin'in Avrupa pazarına akınını ve Alman devlerinin güçlü yanıtını sergilerken, aynı zamanda Türkiye'nin otomotivdeki yeni rotasını çiziyor. Bu, yalnızca bir fuar hikâyesi değil; önümüzdeki on yılın ekonomik yol haritası ve Türkiye'nin küresel ekonomideki yerinin altını çizen önemli bir dönüm noktasıdır.
Münih otomobil fuarında Avrupalı ve Çinli markaların geleceği belirlenecek
Bugün önce basın günüyle kapılarını açacak Münih Otomobil Fuarı’nda (IAA Mobility 2025) bu yıl Çinli markaların varlığı hiç olmadığı kadar güçlü. Almanlar Çinli katılımcı sayısının 2023’e göre %40 arttığını açıklarken, IAA’nın resmi internet sitesinde bu yıl fuarda 29 markanın yer aldığı ve bunların 12 tanesinin Çinli olduğu yayınlandı. Volvo ve Smart’ı da sayarsak sayı 14’ü buluyor. Yani fuardaki otomobil markalarının yarısı Çinlilerden oluşuyor. Araştırma şirketi Gartner’dan Pedro Pacheco, “Bu Avrupa’ya karşı Çin savaşı” diyerek durumu özetliyor. JATO verilerine göre, Çinli markaların Avrupa’daki pazar payı 2025’in ilk yedi ayında %4,8’e çıkarak geçen yılın neredeyse iki katına ulaştı. McKinsey ise Çinlilerin payının Japon (%14) ve Koreli (%9) üreticilere yaklaşabileceğini öngörüyor. Bu büyümenin baş aktörü şüphesiz BYD. Şirket, 2019’a göre satışlarını on kat artırarak 2024’te 4,2 milyon araca ulaştı. Bu yıl Münih’te BYD, lüks markası Denza ve yeni hibrit modeli Seal 6 DM-i Touring’i sergileyerek Avrupa’daki hedeflerini daha da büyütüyor.
AVRUPA’NIN KARŞI HAMLESİ
Çinli devlerin Avrupa’ya yönelmesi, kıtadaki köklü markaları da hızla harekete geçirdi. Mercedes-Benz, BMW, Renault ve Volkswagen gibi üreticiler yalnızca niş araçlar değil, yüksek hacimli satış potansiyeline sahip yeni elektrikli modellerle sahneye çıkıyor.
- BMW: Neue Klasse platformunun ilk SUV modeli iX3.
- Mercedes-Benz: Yeni nesil elektrikli GLC.
- Renault: Yeni Clio 6
- Volkswagen: 2026’da 25.000 Euro’nun altında satılacak kompakt elektrikli ID.Polo.
McKinsey’den Harald Deubener, “Bu yılki IAA, Avrupalılar için iki ya da dört yıl öncesine göre çok daha kritik” diyerek bu hamlelerin stratejik önemine dikkat çekiyor.
BARİYERLERE RAĞMEN YÜKSELİŞ
Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara ek gümrük vergisi uygulamasına rağmen Çinli markalar hız kesmiyor. AlixPartners’tan Xing Zhou, “Tarifeler Çinlileri durduramaz. ABD siyasi sebeplerle kapalı, geriye yalnızca Avrupa kalıyor” diyor. Bu nedenle Çinli markalar Avrupa’da sadece satış yapmıyor, aynı zamanda yatırımlarını da artırıyor. Macaristan’daki batarya ve elektrikli araç fabrikaları, bu stratejinin en somut örneği.
REKABETİN ÇOK ÖTESİNDE
Dikkat çeken rekabetin gölgesinde aslında hızla büyüyen bir iş birliği var. Çinli üreticiler Avrupa’da yatırım yapıyor, servis ağlarını genişletiyor, yerel lojistik ve bayiliklerle ortaklık kuruyor. Çinli markaların Macaristan başta olmak üzere Avrupa’daki fabrika ve yatırımları artıyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Çin yatırımlarını ülkesinin büyümesi için “vazgeçilmez motor” olarak tanımlıyor. Çinli şirketler, satış sonrası hizmetten sigortaya kadar entegre ağlar kurarak Avrupa’daki servis ekosistemine bağlanıyor. Bu da rekabetin yanı sıra güçlü bir karşılıklı bağımlılığa da işaret ediyor.
Münih’te sahneye çıkan Çin-Avrupa karşılaşması aslında tek boyutlu değil. Bir yandan sert bir pazar savaşı yaşanıyor, diğer yandan derinleşen bir iş birliği otomotivin geleceğini şekillendiriyor. Uzmanların da vurguladığı gibi, en gerçekçi yol rekabeti de iş birliğini de aynı anda teşvik etmekten geçiyor. Çünkü otomotiv sektörü yalnızca markaların değil, ülkelerin de ekonomik büyümesini yönlendiren stratejik bir güç olmaya devam ediyor.
Ve karşınızda elektrikli GLC
Mercedes, en popüler SUV modeli olan GLC’nin tamamen elektrikli yeni versiyonunu tanıttı. 2026’nın ikinci çeyreğinde satışa sunulacak EQ teknolojisine sahip tamamen yeni GLC, orta segmentte bir dönüm noktasını ifade ediyor. Yeni elektrikli GLC, 10 dakikalık hızlı şarjla 303 kilometre menzil sunarken, 2,4 tona kadar römork çekme kapasitesi de sağlıyor. GLC 400 4MATIC, 360 kW güç ve 713 kilometreye kadar menzil sunacak. Alman marka farklı kullanıcı ihtiyaçlarına göre toplam beş farklı seçenek sunmayı planlıyor. Yeni GLC’deki üç ekranlı dev MBUX HYPERSCREEN ve ikonik ön ızgara tasarımı, dijital deneyim ve tasarımda yeni bir dönemi temsil ediyor. Mercedes’in yapay zekâ destekli MB.OS süper beyni, sürücünün tercihlerini öğrenerek gerçek zamanlı kararlar alıyor ve araçtaki tüm sistemleri entegre şekilde yönetiyor. Bu sayede yeni GLC, hem güvenlik hem de konfor açısından sürücüsüyle adeta “düşünen” bir yol arkadaşı hâline geliyor.

805 km'ye ulaşan menzil
BMW'nin elektrikli otomobillerdeki yeni dönemi, Neue Klasse mimarisiyle başlıyor. Bu yeni mimarinin ilk modeli olan yepyeni BMW iX3, 2025 sonbaharında Macaristan'daki yeni fabrikasında üretime giriyor. Altıncı nesil BMW eDrive teknolojisiyle donatılan otomobil, 108,7 kWh’lik silindirik hücreli batarya sayesinde 805 kilometreye (WLTP) kadar menzil sunuyor. 400 kW ultra hızlı şarj kapasitesiyle 10 dakikada 372 kilometreye kadar menzil sağlanırken, çift yönlü şarj (V2L, V2H, V2G) özelliği aracı mobil bir güç bankasına dönüştürüyor. Yeni BMW iX3 50 xDrive versiyonu, 345 kW/469 hp güç ve 645 Nm tork ile 0-100 km/s hızlanmayı 4,9 saniyede tamamlıyor. Bu modelin Avrupa ve Türkiye'de satışa sunulması 2026 ilkbaharında, ABD'de ise 2026 yazında başlayacak.

Güçlü isimlere sahip çıktı
Volkswagen, 2023 yılındaki Münih fuarında sergilediği ID 2all konseptinin üretim versiyonunun Polo adıyla satışa sunulacağını açıkladı. Daha doğrusu Alman marka yeni bir isimlendirme stratejisiyle, benzinli modellerin güçlü isimlerini tamamen elektrikli ID. ailesine taşıyor. Bu stratejinin ilk örneği de Polo olacak. 2026’da satışa sunulacak yeni model fuarda ilk kez sergilenecek. ID Polo, 38 kWh ve 56 kWh olmak üzere iki batarya seçeneğiyle sunulacak; 56 kWh’lık versiyon yaklaşık 450 kilometre menzil sunacak ve 125 kW’a kadar şarj hızıyla hızlı dolum imkânı sağlayacak.
İşte elektrikli TT
Audi, Münih’te düzenlenecek IAA Mobility 2025’te, geleceğe yön veren yeni tasarım felsefesini ve yenilenen ürün gamını gözler önüne seriyor. Markanın yeni tasarım dilinin ilk örneği olan Audi Concept C, fuarda sergilenirken, aynı zamanda yeni Audi Q3 Sportback de ilk kez e-hybrid versiyonuyla ziyaretçilerle buluşuyor. Concept C’nin geleceğin elektrikli TT’si olacağı söyleniyor.

En yarışçı Corsa
Alman otomobil üreticisi Opel, Münih fuarında Corsa GSE Vision Gran Turismo konsept otomobilinin dünya prömiyerini gerçekleştirecek. Ayrıca elektrikli ürün gamındaki en
hızlı seri üretim modeli olan yeni Mokka GSE’nin de ön gösterimini yapacak Opel, dört çeker özellikli ilk elektrikli modeli olan Grandland Electric AWD’yi de sergileyecek.