Ümit Sezgin
Sadece Moral
Henüz Süper Lig seviyesini yakalayamayan Kocaeli karşısında alınan galibiyet sadece moral motivasyon açsından önemliydi. Çünkü bu kadar zayıf rakip ölçü olamaz.
Maç öncesinde yine futbol dışı çok şey konuşuluyordu. Başkan Ali Koç’la Bolu Belediye Başkanı arasındaki atışmalar iç karartıcı. GS Başkanı Dursun Özbek’in yasadışı bahis reklamı anlaşmasında imzası varken neden sadece Eray Yazgan’a dava açıldığını hala soranlar olduğuna inanmak zor. Asıl sorulması gereken hangi dağda kurtlar öldü de Eray Yazgan’a soruşturma açılabildi, kim Galatasaray’a dokunmaya cesaret edebildi? Geçen senenin futbol katillerinden Kadir Sağlam’ın hala ortalarda dolaşabilmesine ve bu maçta VAR’da görevlendirilmesine yapılan yorumları ise buraya taşımak zor.
Transfer hayallerine, hikayelerine hiç giremeyelim, Edson Alvarez’in eldekilerden çok da bir farkı olmadığı umutsuzluğumuzu söylemekle yetinelim.
İlk 11 açıklandığında, Fenerbahçe’nin hangi formatta oynayacağını herkes farklı yorumluyordu. 3’lümsü 4’lü defans diyenden 3-4-3’e hatta 4-2-2-2’ye kadar geniş bir yelpaze vardı. Osterwolde’nin cezasında Çağlar sahadaydı… Amrabat’tan vazgeçmişti Mourinho, İsmail Yüksek uzun zaman sonra Fred’in yanındaydı. Syzmanski kenardaydı Talisca ise sahada Duran ve Nesyri’nin arkasındaydı. Oğuz’un yeri ise sol açık gibiydi. Sonuçta Fenerbahçe 3-4-1-2 dizildi. Ligde iki maçını da kaybeden Kocaeli ise
4-2-3-1 formatıyla çıktı sahaya.
Maça Çağlar Söyüncü başladı. Daha üçüncü dakikada diriplingle topu rakip ceza sahasının önüne kadar taşıdı ve düşürüldü. Kazanılan atışı ve sonrasında gelen kornerde de Çağlar yaptığı asistle Sikriniar’a golü attırdı.
Fenerbahçe üst üste pozisyonlarla ikinci gole yaklaşırken İsmail’in kaptırdığı top ceza sahası önünde Sikriniar’ın yaptığı faülle serbest vuruşa döndü. Petkoviç barajın hatalı duruşunu affetmeyerek beraberliği yakaladı.
Enteresan bir ilk yarı oldu. Fenerbahçe sahanın tamamına hakimdi, henüz Süper Lige alışamayan rakibi karşısında etkindi. Ancak üretilen pozisyon sayısı olması gerekenin çok gerisindeydi. Forvet hattı ile takımın kalanı arasındaki bağlantı verimsizdi. İsmail ve Fred de sıkça geriye yaslanınca, Fenerbahçe iki kopuk blokla oynuyor gibiydi. Zaten iki forvet Duran ve Nesyri ne asist yapabildiler, ne gol atabildiler. Talisca duran topların nasıl etkili kullanılabileceğini gösterdi, umarız Syzmanski seyretmiştir.
Kocaeli golü bulduğu pozisyon dışında neredeyse Fenerbahçe ceza sahasına gelemedi bile.
Hakim oyununun karşılığı olması gereken golleri ikinci yarıda buldu Fenerbahçe. Önce yeni transferlerin en verimlisi olarak görünen Archie Brown, hemen ikinici yarının başında, Duran’ın pasında ikinici golü buldu.
Ardından sağdan inen Oğuz Aydın aynı pozisyonda üst üste üç orta yaptı kale önüne, sonuncusunda Talisca kafa ile 3. Golü buldu. Talisca bir gol daha attıysa da VAR çağırısıyla iptal edildi…
Oğuz Aydın, Talisca, İsmail ve Çağlar forma istediklerini ve hak ettiklerini gösterdi. Yalnız İsmail’in çıkarken top kaybı yapmaması gerekiyor.
Yazının girişinde de yazdığım gibi, “Kocaeli maçı kıstas kabul edilemez, çünkü çok zayıflar. Yine bu galibiyet hafta için oynanacak Benfica maçı öncesi moral oldu diyebiliriz. Önemli olan Benfica ile oynanacak maç…