Emre Alkin
Tevatür ile iş yapmak yanlış
Geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı'nın eğitim enflasyonu konusundaki son tespitlerini takip ettim. Özetle, Türkiye'de eğitim enflasyonunun ana kaynağını özel okullar ve vakıf üniversiteleri olarak gösterdi. Yani kamu tarafında, ki öğrencilerin %90'ı orada okuyor ve her şey bedava, bir sorun yok diyor. Asıl meseleyi, özel eğitim kurumlarının fiyatlama dinamikleri olarak tarif ediyor. Dezenflasyon sürecini baltalayan temel unsurlardan biri olarak altını çiziyor. Buraya kadar doğru, Sayın Bakan velilerin enflasyonla alakalı algısının eğitim fiyatları sebebiyle bozulduğunu söylüyorsa buna katılırım. Ancak bunun sebebini doğru bir yerde aradığını söyleyemem.
Bakan Şimşek eskiden özel okullara uygulanan %36 civarında fiili sınır kaldırılınca, fiyatların bir anda serbestleştiğini ve hızlı bir artışla eğitim enflasyonunu uçurmuş olduğunu söylüyor. Şimşek "bugün geldiğimiz noktada, o tavanın yarattığı boşluk tamamen telafi edildi, hatta fazlasıyla. Artışlar genel enflasyonun çok üzerinde seyretti" diyerek bazı düzenlemelerin yapılacağını söyledi. Şimdi bu saptamanın da yarısı doğru yarısı yanlış. Hızlı bir teftiş ile bir yıl içerisinde özel okullarda hangi kalemlerde ne maliyet artışı olduğunu tespit etmek çok kolay. Ayrıca resmi enflasyon ile işletmelerin ve vatandaşın yaşadığı enflasyon birbirine yaklaşmıyor bile. Herhalde kendi açıkladıkları enflasyona çok inanıyorlar ki, bu durumu garip bulmuşlar. Garipsenecek bir durum yok, hiçbir işletmenin maliyeti açıklanan resmi enflasyon seviyesinde değil. Çok daha üzerinde. Ayrıca birçok okul spor tesisi, konferans salonu vs. iyileştirmeler yaptığı gibi, fiyatları sürekli artan bilgisayar ve dijital teçhizat için enflasyonun çok üzerinde para ödemekte. Dolayısıyla fırsatçılarla, işini ciddi yapanları ayırt edecek bir yaklaşım gerekiyor.
Şimşek ayrıca, vakıf üniversiteleri üzerine konuştu. Bazı programlarda harçların son yıllarda 10 kata kadar artmış olduğunu, hatta sadece bu Eylül'de %106'lık zamlar gördüğünü söyledi. "Kar amacı gütmedikleri söyleniyor ama fiyat davranışları pek öyle demiyor" diye bir saptama da yaptı. Şimdi bu da az bilgiden kaynaklanan yanlış bir saptama. Ayrıca da birçok kişiyi töhmet altında bırakıyor. Koskoca Hazine ve Maliye Bakanlığı eğer vakıf üniversitelerinin her yıl oldukça ciddi şekilde denetlediğini bilmiyorsa, hele ki bu denetimin bizzat maliye kökenliler tarafından yapıldığından bihaberse söyleyecek bir şey yok. Sayın Bakanın konuşmalarını hazırlayanların daha iyi çalışması gerektiği gözüküyor. Her yıl yüksek öğrenim kurumuna sunulan faaliyet raporlarından veya doğrudan doğruya saha elemanları ile bir çalışma yaparak, kimin neden fiyatı artırdığını tespit edebilirler. Hiçbir yatırım ya da iyileştirme yapmayıp fiyatlarını astronomik şekilde artıranlar varsa onları tespit etmek kolay. Yeter ki biraz emek sarf edilsin.
Sn. Şimşek 2026'da enflasyonda beklenen hızlı düşüşü hem özel okullar hem de vakıf üniversiteleri için "kural bazlı fiyatlama" dönemine geçerek sağlayacağını da söyledi. Sektördeki keyfi fiyat artışlarını dizginlemek ve dezenflasyon sürecine katkı sağlamak adına kaçınılmaz bir adım olarak gördüğünü söylemesi bu konuda farklı bir disiplin geleceğini gösteriyor.
Kısacası, eğitim sektörü de artık enflasyonla mücadele çerçevesinde daha yakından takip edilecek ve fiyatlama mekanizmaları yeniden düzenlenecek. Bu, genel dezenflasyon hedeflerine ulaşmak için kritik bir müdahale olacak gibi duruyor. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, bazı konularda fazla bilgi sahibi olmadan saptamalarda bulunduğumuzda, yok yere başkalarını töhmet altında bırakabiliyor. Teknik bilgiye sahip olanların tevatür ile hareket etmesi doğru bir davranış değil.