
Mine Uzun
Trump Züccaciye Dükkânına Girmiş Fil Gibi
Trump ikinci kez Amerika Birleşik Devletleri başkanı olmak için yola çıktığında uyarmıştı aslında. Yaptığı tüm propaganda konuşmaları, seçim meydanlarında verdiği sözler… Tek tek anlattı aslında. Tıpkı bir önceki döneminde Meksika’ya duvar öreceğini söylediği gibi. Tıpkı Çin ile ticaret savaşını başlatacağını söylediği gibi.
Şimdi yine yeniden diyor. Eli büyüterek.
Bu tarifeler, belirli sektörleri ve ülkeleri önemli ölçüde etkiledi. Etkileyecek.
Trump’ın tarifelerinin hangi sektörleri ve hangi ülkeleri en çok etkilediğini/etkileyeceğini şöyle özetleyebiliriz:
İlk okkanın altına giden sektör Demir Çelik ve Alüminyum Sektörü
Trump, ABD'deki çelik ve alüminyum üretimini korumak amacıyla bu ürünlere yüksek tarifeler uygulamıştı. Daha da uygulayacak gibi duruyor.
Çin, Kanada ve Avrupa Birliği gibi büyük tedarikçilerle ticaret ilişkilerini etkiledi.
Baksan Amerika kendi üreticilerini korumak istedi ama ya bu ürünleri kullanan sektörler; onlar çok ağır dayak yedi. Mesela otomotiv ve inşaat sektörleri üzerinde maliyet artışları dayanılmaz noktalara ilerliyor.
Otomotiv Sektörü
Trump, otomobil ithalatına yönelik tarifeleri artırmayı da gündeme getirdi. Avrupa Birliği ve Japonya gibi ülkeler de nasibini aldı.
Tarım Sektörü:
Tarım ürünleri, özellikle soya fasulyesi, buğday ve mısır gibi temel gıda maddeleri, Çin ile uygulanan tarifelerden ağır şekilde etkilendi. Çin, ABD’nin en büyük soya fasulyesi alıcısıydı, ancak tarifeler uygulandığında Çin, bu alımları başka ülkelerden yapmaya başladı. Olan daha çok Amerika’ya oldu Amerikan çiftçisinin beyaz bayrak sallayıp teslim olması yakındır.
Teknoloji ve Elektronik Sektörü:
Çin'e uygulanan tarifeler, her şeyin bir benzerini aslı gibi yapmayı beceren bu ülke için elektronik, çip vs üretimini etkiledi. Biz bunun fragmanını pandemi döneminde “çip krizi” ile görmüştük. Şimdi film sinemalarda. Çin, bu ürünlerin üretiminde büyük bir paya sahip olduğu için, tarifeler fiyatları artırdı ve tedarik zincirlerini zorladı.
İlaç Sektörü:
Belki de en yaşamsal alan. Sadece savaşanları değil, herkesi derinden etkileyecek.
Çin ve Hindistan, ABD’nin en büyük ilaç tedarikçileri. Bu ülkelerdeki üretim ve hammadde tedarikinin etkilenmesi, ilaç fiyatları ve üretim süreçlerinde aksamalara yol açtı.
Çin:
Trump'ın uyguladığı tarifelerin baş hedefi Çin'di.
Çin, ABD’ye büyük ölçüde ticaret fazlası veren bir ülke olarak, tarifelerden en çok etkilenen ülke oldu.
Ama Amerika ve Çin’in kasa hesabını tutturan iki ülke olduğu düşünülürse Çin’in de kendi ürünlerine tarifeler koyması ticaret savaşının daha da büyümesine neden oldu. Kim bilir önümüzdeki günlerde yangın ne kadar daha büyüyecek?
Son yapılan açıklamaya göre Amerika Çin’e bugünden geçerli olmak üzere yüzde 104,4 gümrük tarifesi uygulayacak.
Japonya:
Japonya da otomotiv sektöründen darbe aldı. ABD’ye araç ihraç eden büyük Japon otomobil üreticilerinin yanı sıra artıştan elektronik pazarının da ciddi etkilendiğini söylemek lazım.
Kanada:
Demir çelik ve alüminyum ürünlerine yönelik tarifelerden en ağır hasarı aldı.
Meksika:
Ahhh garibim Meksika…
Meksika… Trump onları hiç sevmedi. Göçmen politikaları ve sınıra duvar örme ısrarı her şeyi daha da içinden çıkılmaz hale getirmişti ki; tarifelerle iyice belini büktü.
Avrupa Birliği:
Sadece ticari olarak değil NATO harcamalarını kısma söylemiyle de AB ile ipleri çok gerdi Trump. Şu halde Avrupa Birliği’nde ticareten demir çeliğinden otomotivine, gıdasından perakendesine hasar verirken savunma sanayii en çok konuşulan konu haline geldi.
Peki ya biz…
Bizi de etkileyecek elbette ama birçoklarınınki gibi derinden değil bence. Biz çok güçlü olduğumuzdan, kafa tutulamaz olduğumuzdan ya da Trump bize bayıldığından değil. Karşılıklı ticarette aman aman etkili olmadığımızdan. Kısa vadede olumsuz etkilerin, dünyadan bize de yansımaları olacaktır. Her şeyden önce malum pahalılaşma meselesi. Zaten bir türlü baş edemediğimiz enflasyona bir de Amerika’dan ithal edeceğimiz enflasyon eklenecek. Ama diğer yandan işçiliği çok düşük ama tarifeleri çok yüksek olan ülkeler yerine yine görece işçiliği yüksek ama hem lojistik olarak hem kalite olarak iyi hem de düşük tarifesi olan bir ülke olarak ön plana çıkabiliriz.
Bir başka nokta ise Trump’ın bu çıkışları bizi Avrupa Birliği ile yakınlaştırdı. Daha doğrusu Avrupa Birliği’ni bize yakınlaşmaya mecbur bıraktı. Her ne kadar ülke içinde olanlardan çok hoşlanmadıklarını dile getirseler de güvenlik onlar için de ağır bastı. Amerika’nın NATO harcamalarını fuzuli bulduğunu, azaltacağını söylemesi hatta bundan sonra Avrupa’nın kendi güvenliğini kendi sağlamayı düşünmesine yaptığı vurgu ile yükselen savunma sanayii yıldızı ile Türkiye’yi ön plana çıkarıyor.
Yine geldik aynı noktaya
Sınıfın zeki çocuğunun velisi, okula gitmiş. Veli toplantısında yine anneye demişler ki; “çocuğunuzun potansiyeli var ama kullanmıyor. Derslerinden başka her şey ile ilgileniyor”