
Mert Yılmaz
Yatırımcı dövize gider mi?
TÜİK tarafından pazartesi günü %5,03 olarak açıklanan Ocak ayı TÜFE verisi piyasalarda soğuk bir duş etkisi yarattı desem çok abartmış olmam.
İlk şoku yine emekli, asgari ücretli ve bordrolular hissetti tabi. Asgari ücretin %30, özel sektör maaş artışlarının %25’lerde olduğu, devletin işçi ve memur emeklisine %15’lerde zam yaptığı süreçte verilen zamların önemli bir kısmı daha ilk aydan geri alındı bile.
Ekonomi yönetimi açıklanan Ocak ayı enflasyon verisini son dört yılın en düşük Ocak ayı verisi diye güzellese ve yıllık enflasyondaki düşüş ısrarla vurgulansa da sorunun devam ettiği gün gibi ortada.
Piyasa beklentisi %4,5 düzeyinde iken psikolojik seviye olan %5’in üzerinde gelen Ocak verisi yılın geri kalan dönemine ilişkin bir takım soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Bu soru işaretlerinden en önemlisi Merkez Bankası faiz indirimlerine devam eder mi yoksa bu veriden sonra durmayı ya da hız kesmeyi düşünür mü?
Bence faiz indirimlerine devam edecek Merkez Bankası. Bunun en önemli sinyali ise bir söylem değişikliği. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan göreve geldiği günden çok kısa süre öncesine kadar “Aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş görülene kadar” ifadesini kullanırken şimdi gerileyen yıllık enflasyona atıfta bulunulmaya başlandı. Merkez Bankası yıllık enflasyon düşüyor, düşmeye de devam edecek ben de faiz indirimlerine devam edeceğim diyor.
Her sabah olduğu gibi bugün de saat tam 7.00’de gazeteniz size ulaştı. Sizler Gazete Pencere’yi okumaya başladıktan birkaç saat sonra ise saat 10.00’da 2025 yılının ilk Enflasyon Raporu sunumu gerçekleştirilecek. Bakalım TCMB, %21 olan 2025 yılsonu enflasyon tahminini revize edecek mi?
Kişisel fikrim revize etmesi yönünde. %21 hedefine TCMB’den başka inanan kimseyi görmedim bugüne kadar. Hele %5 gelen Ocak enflasyonundan sonra geri kalan 11 ayda her ay %1,3 gelmesi lazım ki %21 hedefi tutsun. Mucizelere inananlar biraz daha bekleyebilirler.
Başkan Karahan, 2024 yılının son Enflasyon Raporu sunumunda yıllık enflasyonun Ocak ayı itibari ile %42’ye, Mart ayında da %36’ya gerilemesini öngördüklerini söylemişti. O perspektiften bakacak olursak yıl sonu enflasyon tahmininde bir revizyon gelmeyebilir de.
Revize etmesinin de şöyle bir sıkıntısı var. Her Enflasyon Raporu sunumunda tahmin yukarı yönlü revize ediliyor. Bu durum da kurumun itibarı açısından sorunlu.
Bu arada stopaj düzenlemesi ile yapılan da aslında yatırımcı için bir faiz indirimi. Şubat ayında PPK toplantısı yoktu. Ancak stopaj oranının neredeyse tüm ürünlerde %10’dan %15’ye yükseltilmesi de yatırımcı açısından 200-250 puanlık bir faiz indirimi anlamına geliyor.
Yapılan düzenlemenin birikimi olan insanlara yönelik olması bardağın dolu tarafı. Gelen zamların toplumun tüm kesimlerine direkt yansıtılmasına o kadar alıştık ki. Kafanızda “Faiz indirimleri, stopaj düzenlemesi gibi adımlar acaba yatırımcıları tekrar dövize yönlendirir mi?” sorusu varsa bu sorunun cevabı şimdilik “Hayır”. Düşen ve düşmeye de devam edecek olan faiz oranlarına rağmen hala TL, yatırımcısına reel getiri sunacağı için, yatırımcı tercihlerinde ilk sırada yer almaya devam edeceğini düşünüyorum.
Dün “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan Kahramanmaraş depreminin ikinci yılını andık. Acımız hala çok taze. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, tedavi süreçleri devam edenlere acil şifalar, hala bir düzen kurma mücadelesi verenler kolaylıklar ve yakınlarını, sevdiklerini kaybedenlere sabırlar diliyorum.
Üzerinden iki yıl geçti, bu ve buna benzer büyük acıları bir daha yaşamamak için ne yaptık? Benim baktığım her yerden koca bir hiç görünüyor.