Yılın en iyi 15 dakikası

İki ayrı Fenerbahçe, iki ayrı maç izledik. İlk yarı üçlü defansla sahaya çıkan Fenerbahçe 45 dakika rakip sahaya bile geçmekte zorlandı, devreyi mağlup tamamladı. Dörtlü defansla ve doğru oyuncu değişiklikleriyle ikinci yarıya bambaşka bir Fenerbahçe çıktı. Yılın en hırslı ve istekli futbolunu oynayan Fenerbahçe 15 dakikada 3 gol bularak maçı almayı bildi.

Fenerbahçe’nin en zor maçlarından birisi olacağı önceden belliydi. Sahanın her bölümünde şiddetli baskı uygulayan, bol faullü sert futbol oynayan Göztepe’nin çok zorlayacağı biliniyordu. Galatasaray bile bunu kullanmak istedi. Ligdeki Fenerbahçe düşmanlığının bayrak isimlerinden Atilla Karaoğlan hakem olarak görevlendirilmesine rağmen, Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk ve Okan Buruk, Konya maçından hemen sonra “Gözümüz Fenerbahçe - Göztepe maçının hakeminde olacak” dedi. Pes.

Ahmet kutucu ve Toreira’nın verilmeyen kırmız kartlarını, Galatasaraylılığıyla övünen Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz’a sorun. Her fırsatta canhıraş Galatasaray savunuculuğu yapan Ömer Korkmaz bile Konyaspor adına yapılan zehir zemberek Halil Umut Meler eleştirisini engelleyememiş belli ki. Hadi bizden utanmıyorsanız, taraftarınız Ömer Korkmaz’dan utanın.

Göztepe karşısına cezalı Mourinho 3-4-1-2 dizilişiyle çıktı. Göztepe karşısına üçlü defansla çıkmak bir riskti. Sol stoperde Yusuf sol kanat bekte Syzmanski ikilisinin zafiyet yaratma riski de vardı.

Maça Göztepe beklendiği gibi baskıyla başladı. Sahanın tümüne yayılan bu baskıya, Karaoğlan’ın göz yumduğu fauller de eklenince ilk çeyrekte Fenerbahçe rakip yarı sahaya bile geçemedi. Ne kanatları kullanabildi Fenerbahçe ne merkezden çıkabildi. Çağlar ve Djiku’nun çıkarmaya çalıştığı toplara Amrabat ve Fred destek veremeyince top her seferinde kaleciye geri döndü. Dzeko da geriye orta sahaya doğru gelince bu kez ilerde topla buluşamadı, top tutamadı, Fenerbahçe…

Üçlü defans dizilişinde en ağır yükü üstlenen kanat bek pozisyonlarında sağda Oğuz Aydın solda Syzmanksi etkisiz kaldı. İki ismin de hücuma katkısı yok denecek kadar azdı.

Göztepe’nin baskısıyla bireysel hatalar da üst üste geldi. 24. dakikada Amrabat’ın üst üste iki ters vuruşunda Göztepe golü buldu. İkinci yarıya bambaşka bir Fenerbahçe çıktı. Mourinho, Yusuf’un yerine Kostiç’i, Tadiç’in yerine Maksimin’i alarak başladı. Dörtlü defansa dönülürken sol beke Kostiç, sol açığa Maksimen geçti. Syzmanski de klasik mevkisine 10 numara pozisyonuna döndü.

Ancak daha önemlisi çok daha istekli, hırslı ve tempolu bir Fenerbahçe vardı. İlk yarı ofansif anlamda hiç çalışmayan sol kanat hareketlenince on dakikada üç gol birden buldu Sarı Lacivertliler.

İlk atak ilk dakikada soldan Kostiç-Maksimen ikilisiyle geldi ve Nesyri beraberlik golünü attı. Birkaç dakika sonra Kostiç’in soldan kullandığı kornerde Nesyri yılın en güzel kafa vuruşlarından birini yaparak ikinci golü attı. Üçüncü gol de soldan gelen atakla başladı. Fred’in pasıyla sağ kanatta topla buluşan Oğuz’un ceza sahası dışında çaprazdan attığı şutu kaleci sadece seyredebildi.

Sonrasında Fenerbahçe yavaş yavaş tempo düşürerek oyunu kontrol etti. Ancak, maç boyunca her duran topta ve uzun pasta topa vurmayı başaran Göztepeli Romulo 80. Dakikada da bir serbest vuruşta topu ceza sahasına indirince Göztepe ikinci golü buldu.

BU maçta alınan üç puandan belki de daha önemlisi ikinci yarının 15-20 dakikasında oynanan baskılı, etkili, tempolu futboldu. Bu oyun gelecek adına umut veriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi