“ÇOK İNCİNMİŞSİNİZ” DEDİ DOKTOR

“İyi oldu Fenerbahçe’nin elendiği” diyeceğim utanmasam. Bu yıl ne kadar az maç yaparsa Fenerbahçe o kadar iyi. Her maç ayrı eziyet. Bu kadar kötü oynamaktan, ezilmekten, horlanmaktan bıkmadı mı bu oyuncular, nasıl tahammül ediyorlar, şaşırmamak mümkün değil.

İstanbul’da kaybedilmiş bir turu hayata döndürebilir miyiz umuduyla bine yakın Türk vatandaşı tribünlerde yerini almıştı. Evinde 3-2 kaybettiği bir ilk maçı, yeni kurallar çerçevesinde döndürmek hiç de eskisi kadar zor değildi ama ortada da eski Fenerbahçe yoktu ki.

Kimi yorumcular İsmail Kartal’ın çıkardığı 11 ve dizilişle maçı kazanmak istediğini düşünüyorlardı ama öyleyse bile bu sadece ham hayaldi. Dörtlü defansın sağında Osayi, stoperlerde Serdar Aziz, Tisserand, sol bekte ise Szalai vardı. Mert Hakan, Sosa, Pelkas orta sahası ve Valencia, Ferdi, Serdar Dursun ileri üçlüsü “acaba hücum sırasında Fenerbahçe 3’lü defansa mı dönecek?” sorusunu akla getiriyordu. Nitekim maç başlar başlamaz hücumda Osayi ve Ferdi’nin kanat beki gibi hareket ettikleri görüldü.

Maç Prag’ın baskısıyla başladı. Osayi ve Ferdi kenardan orta sahaya kayarak hücuma destek veriyordu ama bu diziliş ilk dakikalardan itibaren rakibe pozisyon vermeye başladı.

Alışılageldiği gibi bu yılın meşhur “şaşkın” gollerinden birini yedi Fenerbahçe 19. dakikada. Tüm defans ve orta saha ceza sahasındayken, Altay kalesindeyken böyle basit goller yemek Fenerbahçe’ye mahsus. Alan savunması mı adam savunması mı tartışmaları boşa, çünkü ortada savunmanın herhangi bir biçimi yok. İki dakika sonra Ferdi’nin sakatlığı sırasında takım on kişiyken bir kontra atakta ikinci golü yedi Fenerbahçe, böylece maç ve Avrupa macerası bitti.

Sonrasında dalga geçti Çek’ler, adeta hor gördüler. İnsan merak ediyor, bu oyuncuların hiç mi gururu zedelenmez. Slavia Prag karşısında bu kadar çaresiz ve zavallı konuma düşmek hiç mi incitmez kendilerini? Mesela Sosa, bu kadar “faydasız” olmaktan rahatsızlık duymaz mı? Mesela yarın bu kadar zavallı olmayı kendine nasıl açıklar, eşine dostuna, çoluğuna çocuğuna nasıl anlatır? İsmail Kartal’ı mı suçlar, Ali Koç’u mu?

Hiçbir şey olmazsa insan öfkelenir, kendine olmasa bile arkadaşına, hakeme, rakip oyuncuya sinirlenir, kavga eder, kart görür, isyan eder. Fenerbahçeliler ise boynu bükük bir kabullenmişlik içindeler. Sadece Mert Hakan’da gördük öfkeyi, önce rakiplerle tartıştı, kart gördü, sonra o hızla bir de gol attı.

İkinci yarı Slavia Prag’ın tam hakimiyetiyle geçti. Fenerbahçe sahada 10 hatta 9 kişi gibiydi. Çeklerin her atakları pozisyon oldu. Bu kadar çok pozisyondan gol çıkmadıysa Praglıların laubaliliğinden, yoksa Fenerbahçeliler gol yemek için ellerinden gelen her şeyi yaptı. Mesela Valencia hayatının en kötü oyununu sergilerken, top kaybetme rekorunu kırmış olmalı.

Çok gecikmedi, üçüncü golü de güle oynaya attı Praglılar. Sonrasında yapılan değişiklikler de kurtarmadı Fenerbahçe’yi. Sadece bu gece 17 yaşına giren Arda Güler, bu takımda da futbolcular olduğunu gösterdi sahada bulunabildiği kısa sürede. Ceza sahasında attığı şık çalımlar ve attırdığı gol, gecenin tek tesellisiydi. Herhalde İsmail Kartal saçlarını yolmuştur Arda’yı ilk 11’e almadığı için…

TRİBÜNÜN MUHALEFET ŞERHİ: NE OLURSA GİDERSİNİZ BAŞKAN / İBRAHİM CAN

Bir süre önce Fenerbahçe’nin 3 kulvarda birden devam eden tek takım olduğunu söylemişti Başkan, şu an kaç kulvar var? Tam olarak Fenerbahçe’nin başına ne gelirse istifa etmeyi düşünüyorsunuz Başkan? Kadro değeri Fenerbahçe’nin YARISI kadar olan takıma karşı rezil kepaze olduk, kafanızda bir çözüm var mı? Önümüzdeki seneyi planladığınızı yazdırıyorsunuz sık sık size yakın kalemlere… İyi de bu sene ne olacak? Sezon sonuna kadar bu rezilliğe nasıl tahammül edeceğiz Başkan?

4 senedir başarı nedir unuttuk suçlu kim? Siz iseniz niye hala o koltuktasınız değilseniz planınız nedir? Yüzünüzü gören cennetlik, en son Norveçliler dediniz bir daha göremedik sizi, camianın bu günlerinde nerelerdesiniz? İsmail Kartal’ın geldiği günden beri takıma tek bir katkısı olmadığı gibi, takımın defansı tam bir kabus oldu. Perreira’dan kalan tek iyi şey defansken, bütün ayarlarıyla oynadı ve rezalete döndürdü. Takımda her bir oyuncu kötü oynuyorsa, gerçekten oyuncuları eleştirebilir miyiz? Bu takım antrenmanlarda ne yapıyor? İsmail Kartal gelmese ve hocamız olmasaydı durum bundan daha mı kötü olurdu? Bir sorumu yineleyim, tam olarak ne olursa bir Başkan istifa etmelidir Sayın Ali Koç? Daha ne kadar rezil olmamız, ne yaşamamız lazım Başkan? Zira 4 senedir tek bir başarınız yok ve her türlü travmaya sahibiz ama siz hala oradasınız. Sadece Fenerbahçe’nin değil belki de Türkiye’nin gördüğü en kötü başkansınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi