Mehmet Şandır
CUMHURİYET
Cumhuriyetimizin kuruluşunun ikinci yüzyılının üçüncü yılına yarın başlayacağız!
Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun,
Başta Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimize şükranlarımı sunuyorum.
BENCE; Cumhuriyet bir kurucu değerdir; değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir milli mücadele sonrasında kurulmuştur. Adına Türk Milleti denilen veya Türk Milleti kimliğinde BİR olmuş, birlikte yaşamaya karar vermiş insanların, o günün emperyalist güçlerine karşı verdiği milli mücadele ve kazandıkları zafer sonrasında kurdukları bağımsız devletin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
Bu devleti kuran halk, cumhuriyetle egemenlik kazanmış, tüm farklılıkları ile birlikte BİR olmuş; millet olmuştur. “Egemenlik kayıtsız şartsız Millete aittir” kurucu hukukumuzun değişmez ve değiştirilemez hükmüdür!
Aslında Cumhuriyet, Türk toplumu için bir yönetim şekli olmanın çok ötesinde bir varoluş hikayesidir ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milletine hediyesidir.
Cumhuriyet, tüm farklılıkları ile birlikte yaşayan insanların BİR olma projesidir. Altı yüz yıl, üç kıtada yaklaşık yirmi milyon kilometrekarelik bir coğrafyada egemen olan ve monarşi ile yönetilen bir devletin vatandaşları (Sultanın kulları) olarak yaşayan insanların, “kendi geleceklerine kendi iradeleri ile karar veren” bir millete dönüşme projesidir.
30 Ekim 1918’de Devlet yıkılmış, vatan işgal edilmiştir; yurdun her yerinde milletin hukukunu savunmak için Kuvva-ı Milliye örgütlenmesi başlamıştır. 19 Mayıs 1919’ta Samsun’a çıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran’da Amasya’da Millete yaptığı çağrıda Cumhuriyet sözü vermiştir; “Milletin istiklal ve istikbalini milletin azim ve kararı verecektir” beyanı aslında kurulacak devletin cumhuriyet olacağını ifade etmektedir.
Cumhuriyetin nasıl ilan edildiğini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nasıl kurulduğunu hatırlamak ve birilerine hatırlatmak gerekiyor. Bu, atalarımıza saygının ötesinde gelecek nesillere borcumuzdur. Bedeli kanla ödenmiş bu devletin kurucu hukukuna sahip çıkmak Atatürk’ün vasiyetidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milli mücadele/kurtuluş savaşı sonrasında kurucu kahramanların ortaya koyduğu ilkelerle kurulmuş; 1924 Anayasası ve Lozan Barış Antlaşması ile “kurucu hukuku” belirlenmiş ve ilan edilmiştir.
Devlet yıkılınca çok kimlikli toplum darmadağın olmuştu. Yeni bir milli kimlik oluşturmak ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak yeni bir yönetim sistemi kurmak şart olmuştu.
Osmanlı’nın son döneminde bazı aydınlar ve özellikle savaşlarda vatan kaybetmenin acısını yaşayan bazı genç subaylar, “Türk Milleti” milli kimliği ve cumhuriyet konusunda millete öncülük yaptılar.
Ziya Gökalp, çok kimlikli ve bütünleşme becerisini kaybetmiş Osmanlı toplumunu, yeni dünyanın yeni değerlerine sahip, modern bir millet haline getirebilmek gayesiyle “Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak” tezini geliştirmiş ve yeni devletin kuruluşunda fikri/ideolojik önderlik yapmıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Türk Milleti’ne dayalı tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan “Ya istiklal ya ölüm” parolası ile yola çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya’da “Vatanın bütünlüğünün ve milletin istiklalinin tehlikede olduğunu... Milletin istiklalini ve istikbalini milletin azim ve kararının kurtaracağını” bir tamimle duyurdu. Erzurum ve Sivas kongreleri sonrasında hiçbir ülkenin manda ve himayesinin kabul edilmeyeceğini ve "Hakimiyet-i Milliyeye müstenid bilakaydü şart müstakil bir Türk Devleti teşkil edilecek” olduğunu dünyaya duyurdu ve milli mücadeleyi başlattı.
23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Ankara’da toplayarak bir anlamda yeni Türk Devleti’ni ilan etti. 20 Ocak 1921'de Kanun-i Esasi’de bir değişiklik yaparak egemenliğin Türk Milleti’ne ait olduğunu anayasal hukuk haline getirdi.
29 Ekim 1923 günü yönetim şeklinin CUMHURİYET olacağını ilan etti.
VE nihayet, 20 Nisan 1924 tarihinde kurucu hukuk mahiyetinde yeni bir anayasa yapılarak kuruluş tamamlandı.
Bu anayasanın birinci maddesi “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir;
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, Türk Milletinin eşit ve onurlu bireyleridir. Bu devletin milleti tekdir adı Türk Milleti’dir!"
Cumhuriyet, Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için bir varoluş meselesidir; Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini ve kurucu hukukunu değiştiremezsiniz! NOKTA...
‘Birlikte yaşamak’ güzellemesi ile BİR’İ parçalamak söylemlerine ve yeni bir kimlik yaratmak projelerine karşı Cumhur, egemenlik hakkını yani Cumhuriyeti sonuna kadar savunacaktır! NOKTA!
Yüce Allah Devletimize ve Milletimize zeval göstermesin...