
Uğur Ergan
Enerjiyi müziğe dönüştürmek
Günümüz dünyasında bir ülkenin ekonomik olarak refahı ve kalkınmışlığı ölçülürken, toplumun eğitimi ve üretime katkısının yanı sıra kültür ve sanata ulaşılabilirliği de dikkate alınıyor.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yüksek refaha sahip ülkelerde kültür ve sanat faaliyetleri toplumun bilinçlenmesinin yanı sıra ülke ekonomisine de ciddi katkılar sağlıyor. ABD, Fransa, İtalya, İngiltere, Avusturya, Almanya, İspanya kültür sanatın ekonomiye katkısında öne çıkan ülkelerden.
Kültür-sanat etkinlikleri bırakın ülkeyi, düzenlendiği şehri bile dünya üzerinde tanınır hale getiriyor. Bu kapsamda Batı dünyasında birçok kentin ismini sıralamak mümkün. Bu haftaki yazı konumuz nedeniyle Viyana’yı örnek gösterebiliriz. Viyana Filarmoni Orkestrası’nın her yılbaşı verdiği “Yeni yıl konseri”ni canlı yayınlayabilmek için ülkeler birbirleriyle yarışır. Ya da Almanya’nın Bayreuth kentinde her yıl düzenlenen ünlü Alman besteci Richard Wagner’in opera performanslarının sunulduğu müzik festivali.
Batıda kültür-sanat faaliyetlerinin desteklenmesine devletin desteği çok büyük. Ancak devletin yanı sıra özel sektörün de katkısını unutmamak gerekiyor. Türkiye’de de Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Doğuş, Zorlu gibi ailelerin kültür sanat alanındaki hizmetleri göz ardı edilemez. Ancak bizde özel sektörün verdiği desteğin “özgürce” genişletilmesi ve devamlılığında kimi zaman sıkıntılar olduğu da bir gerçek. Bu da çoğunlukla iktidarların siyasi tutum ve baskılarından kaynaklanıyor. Özel sektörün kültür-sanat etkinliklerini bir iş modeline dönüştürmede de pek istikrarlı olduğu söylenemez. Zorlukların ve isteksizliğin neler olduğunu anlatmak ayrı bir yazı konusu olabilir.
Bu hafta özel sektörün kültür sanat hayatında önemini anlatmamızın nedeni, yeni kurulan Beta Enerji Filarmoni Orkestrası’nı (BEFO) duyurmak istememiz. BEFO geçen hafta başında Ankara’da CSO Ada’da seyirciyle ilk kez buluştu. Konsere davetli olmama rağmen ne yazık ki bir işim nedeniyle gidemedim. Ancak konsere giden yakın çevremden son derece olumlu değerlendirmeler duydum.
Adana merkezli Beta Enerji, 75 müzisyenden oluşan filarmoni orkestrasını, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Sabit Dağsuyu adına kurulan Bilim, Sanat ve Eğitim Vakfı çatısı altında oluşturmuş.
“Enerjimizi müziğe dönüştürüyoruz” sloganıyla kurulan BEFO, ilk konserini Norveçli şef Terje Mikkelsen’in yönetiminde verirken, birinci bölümde orkestraya uluslararası ödüllü piyanist Can Çakmur eşlik etmiş. Konserin ikinci bölümünde ise Rachmaninoff’un 2 numaralı senfonisi seslendirilmiş.
Beta Enerji, kültür-sanata destek verme amacını şöyle açıklıyor:
“Başkent ve ülke genelinde sanata önemli bir ivme kazandırmayı hedefliyoruz. Sanat alanında eğitim almak isteyen ve maddi desteğe ihtiyaç duyan genç yeteneklere burs olanakları sağlamayı ve onların potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Eğitime, sanata, sanatçılara ve özellikle gençlere yatırımı, ülkemiz adına bir görev ve sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alana yatırımlarımızı, ülkemiz sanat ortamı ve gençlerimiz açısından, enerji yatırımlarımız kadar önemsiyoruz. Bu oluşumu, Türkiye’mizin kültürel kimliğine ve ülkemizin sanat mirasına değer katacak bir adım olarak görüyoruz. Sanata ve eğitime verdiği destekle bilinen Beta Enerji’nin bu girişimin, ülkemiz sanatı adına da yeni ve büyük bir adım olacağına inanıyoruz.”