
Uğur Ergan
Manşeti Tersten Okumak
Yeni Şafak gazetesinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hedef alması yeni bir şey değil. Gazete bir süredir yapıyor bunu.
Ancak Şimşek bu hafta başında “Faiz arttı, dolar yükseldi, enflasyon azdı: Üretim düştü sanayi duruyor” diye manşetten vurulunca, “Yakında kabine değişikliği var” iddiaları eşliğinde ortalık bayağı karıştı.
Manşet, amiral gemiliğinden kağıttan sandala dönüşmüş gazetedeki tetikçilerinki gibi “AKP için yapılmış iyi niyetli” bir uyarı değildi. CHP lideri Özgür Özel’in dediği gibi, bir daha yerinden kalkıp kafa gösteremesin diye beline, beline odunla vurulmuştu.
Yeni Şafak’ın manşetinde sıraladıkları özü itibariyle doğru olmasına doğru da adama sorarlar tabii, “işler bu hale nasıl geldi” diye. Unutmayalım ki, Şimşek, birisinin koltuğu sarsılmasın diye, Yeni Şafak ve Nas kafasının ekonomide açtığı gedikleri kapatma amacıyla göreve getirilmişti. Gözleri ışıldayan Nebati’den görevi devralırken ağzından dökülen, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” sözleri unutulmuş değil.
Peki döndü mü Şimşek rasyonel zemine?
Hayır.
Ekonomist değilim ama pratikte yaşadıklarımızı yorumlayabilecek yeteneğimiz var. Halkı ezen, dar gelirlinin üzerinde tepinen, emekliden bihaber olan, işleyen ekonominin atar damarı orta sınıfı yok eden, parası olana değil parası olmayana fatura kesen, buna karşılık bir avuç zümreyi memnun eden, parası olana para kazandıran anlayış Şimşek döneminde zirve yaptı.
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla yapılmak istenen siyasi darbe sonucu Merkez Bankası kasasından 60 milyarı aşkın dolar da uçup gidince, iş iyice çığırından çıktı.
Yapısal reformların olmadığı, adaletin, hak ve hukukun ayaklar altına alındığı bir ülkede, ekonominin düzelmesi mümkün değil.
Tabii ki Yeni Şafak’ın derdi bu dediklerimiz değil. Onların derdi koltuğun istedikleri kişiye devredilmesi.
Ankara’da hemen herkes, Şimşek’in bu göreve hiç de gönüllü olarak gelmediğini biliyor. CHP lideri Özel’in manşetten sonra yaptığı “Şimşek’in istifayı düşündüğü” açıklamasını, samimiyetle söyleyeyim sadece ben değil, objektif gazetecilik yapamaya özen gösteren birçok meslektaşımın duyduğunu biliyorum.
Şimşek, çoktan gitmeyi düşünüyor ama istifası sonrası ekonomi bir daha yerinden kalkamayacak boyutta tuş olacağı ve kendisi de bunun sorumlusu olarak gösterileceği için açıkça endişe ettiği ileri sürülüyordu. Başına bir şey geleceğini iddia edenler bile vardı.
Bu söylentilerin çıktığı yer de AKP kulisleri. Ancak AKP’de kimse korkudan adıyla sanıyla bir şey yazılmasını istemediği için bu iddialar havada kalıyordu.
İşte bundan dolayı yazının başlığını Şimşek açısından “Manşeti tersten okumak” diye koydum.
Şimşek de Yeni Şafak’ta yazılanların kimin mesajı olduğunu çok iyi biliyor.
Ankara’da yanıtı aranan soru şimdi şu: Manşet, Şimşek’in elini rahatlatmış mıdır acaba?
Yani?..
Yanisi şu: Şimşek, Yeni Şafak’ın manşetlerini bahane edip, “Benden bu kadar” der mi?
Bu ortamda pek sanmıyorum ama, “Burası Türkiye abicim” sözünü de akıldan çıkarmamak lazım.