Yastık altına umut bağlamak

Uzun bir süredir siyasi kanattan milyar dolarlık altın tasarrufu olduğu ve bunun ekonomiye kazandırılması gerektiği söylemlerini duyuyoruz. Buna yönelik olarak birçok kez adım atıldı. 2017 yılında altınların finansal sisteme kazandırılması için bireysellerle birlikte kurumsal yatırımcılara yönelik altın tahvili ve kira sertifikası ihraçları uygulamaları başlatılmıştı. Nebati döneminde de vatandaşın evinde tuttuğu altınların işlenerek finansal sisteme kazandırılması yönünde çalışmalar yapılmıştı. Bu adımlara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yastık altı altın ve dövizin ekonomiye bir katkısı olmadığını, bu tasarrufların ekonomiye kazandırılması için finans kuruluşlarını desteklediklerini ancak bu kurumların ikna edici ürünler geliştiremediklerini söyleyen birçok açıklaması olmuştu.

Ekim ayında TCMB Başkanı Fatih Karahan, Amsterdam’da Avrupa Merkez Bankası yetkilisi Klaas Knot’a veda etkinliğindeki bir panelde yaptığı konuşmasında; “Türkiye'deki "yastık altı" altınların değerinin 500 milyar dolar kadar olduğunu ve bunun enflasyona etki ettiğini söyledi. Karahan’ın, “Altın talebinin enflasyonla mücadeleyi zayıflattığını” belirtmesinin ardından konu yine gündemde kendine yer buldu. Bu hafta TOBB Müşterek Konsey toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da "Milletimizin yastık altı döviz ve altınını sisteme sokabilsek risk göstergemiz çok daha aşağılara gelecek" değerlendirmesinde bulundu. Hiç şüphesiz ki altın fiyatındaki artış, sahiplerinin varlık alımı davranışlarına ve harcama eğilimlerine yansıyarak enflasyonist bir etki yaratıyor ve bu da MB’nin elbette ki işini zorlaştırıyor. Ancak düşük gelir grubu için altın alım refleksinin farklı olduğunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Çünkü dar gelirli ve düşük gelirlinin altın alma ve saklama amacı daha fazla harcama yapmanın çok ötesinde… Bunun sebebi aldığı ücretin asgari yaşam koşulu için hem açlık sınırı altında kalması hem de enflasyon nedeniyle satın alma gücünün erimesine bağlı olarak geliştirdiği bir koruma refleksi. Dar gelirli hane halkının dezenflasyon sürecine yeterince inanmaması da burada etkin olan bir diğer faktörü oluşturuyor.

Bu bağlamda yapılması gereken şey yastık altı altın tutarının azaltılması veya bunun ekonomiye kazandırılmasından öte bu eğilimin nedenlerinin ele alınıp bu nedenlerin ortadan kaldırılması.

Özellikle dar gelirlinin enflasyona ve düşük gelire karşı savunma amaçlı olarak geliştirdiği bu tasarruftan ekonomi yönetiminin destek beklemesi uygulanmakta olan eksik ayaklı ekonomi politikasının yükünü fazlasıyla üstlenmiş olan kesimden daha fazla fedakârlık istemesi anlamına gelir. Geçmişte yapılan yanlış ekonomi politikası ve bugün uygulanmakta olan eksik ayaklı dezenflasyon politikasının yükünün dar gelirli ücretlilerin üstlenmeye devam etmesi tabi ki adil bir durum değil.

ALTIN, KADINLAR İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ

Ayrıca geleneksel kodlar bağlamında yastık altı altının yönetimi çoğunlukla kadınlarda. Ülkemizde özellikle kırsalda ve emek piyasası dışında kalan kadınlar için altının sosyal bir güvence olarak görülmesi ve bu nedenle kadınlar için kırmızı bir çizgi olduğu dikkate alındığında bu altınların ekonomiye kazandırılması çok da kolay değil. Aslında işte tam da bu noktada yapısal reformların eksikliği yine kendini gösteriyor. Çünkü emek piyasasına dahil olan kadının (işsizlik kadınlarda yüzde 11, istihdam yüzde 32,4 ve işgücüne katılım yüzde 36,5 ile) erkeklerin yarısı kadar olması yani emek piyasasında ataerkil hakimiyetin engellenememesi ve ev kadınlarına emeklilik uygulamasının henüz yeterli boyuta ulaşamaması sosyal güvencenin yastık altı altınla sağlanması yönündeki eğilimi besliyor.

Öte yandan yastık altı yani kayıt dışında tutulan bir servet olarak altın kayıt altına alındığında, bir vergi yükünün gelebileceği endişesi de yastık altı altının açığa çıkarılmasını engelliyor.

İşte tüm bunlar dikkate alındığında farklı kesimlerin hassasiyetleri bağlamında farklı projelerin geliştirilmesi başta olmak üzere ekonomi politikalarına olan güven, enflasyon beklentilerinde iyileşme ve siyasal istikrarın sağlanması altının yastık altında konumlanmasını azaltacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serap Durusoy Arşivi